İşçilik Alacaklarında Zamanaşımı Süreleri
İşçiler, iş sözleşmeleriyle üstlenmiş oldukları iş görme borcunu yerine getirmeleri karşılığında kanunen birtakım alacaklara hak kazanmaktadırlar. Bu alacaklara genel olarak işçilik alacakları denilmekle birlikte içerisinde çeşitli alacak kalemleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ücret alacağı, fazla çalışma alacağı, yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatıdır. Söz konusu alacak kalemlerinin işçi tarafından talep edilebilmesinde zamanaşımı süreleri hususu önem arz etmektedir.
İşçilik alacakları içerisinde yer alan ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ücreti, hafta tatili ücreti ile prim, ikramiye vb. ücret ekleri gibi işin görülmesiyle doğrudan ilgili olan alacak kalemleri için zamanaşımı süresi beş yıldır.
Bu husus İş Kanunu m.32’de: “Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır” şeklinde ifade edilmiştir.
Beş yıllık zamanaşımı süresi, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren değil her alacak kalemi için ne zaman muaccel olmuşsa o zamandan itibaren işlemeye başlayacaktır. Örneğin; Mayıs 2018 maaşı ödenmeyen işçinin Mayıs 2018 maaşı için zamanaşımı süresi Mayıs 2018 tarihinden itibaren; 23 Nisan, 19 Mayıs gibi bir ulusal bayram gününde çalıştırılan işçinin çalıştırıldığı güne ilişkin ulusal bayram ücreti, çalıştırıldığı günden itibaren; fazla mesai yapmışsa fazla mesai yaptığı günden itibaren; her yıl belli bir günde verilen yılbaşı ikramiyesi o yılbaşı için verilmemişse verilmesi gereken o günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Kısacası talep edilecek alacak ne zaman ödenecekse o zamandan itibaren zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca özellikle belirtmek gerekir ki, işçinin iş sözleşmesinin devam ediyor olması, yukarıda sayılan alacak kalemleri için zamanaşımının işlemesine engel olmaz. Yani, iş sözleşmesi devam ederken ödenmeyen bir alacak kalemi var ise bunun için de zamanaşımı işlemeye devam edecek olup, zaman aşımı süresi dolmadan işçinin bu alacağı talep etmesi gerekmektedir.
KIDEM VE İHBAR TAZMİNATINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
İş sözleşmesinden kaynaklanan birtakım tazminatların (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, denkleştirme tazminatı) zamanaşımı süreleri için de 7036 sayılı Kanunla eklenen ek madde 3 ve ek 8. maddenin yürürlüğe girdiği 25.10.2017 tarihinden önce ve sonra iş sözleşmesi sona erenler için ayrı ayrı sonuçlara ulaşılacaktır. Söz konusu tazminatlar için İş Kanunu ek madde 3 ve ek madde 8 öncesinde zamanaşımı süreleri bakımından herhangi bir özel düzenleme bulunmamaktaydı. Bu nedenle, ek madde 3 ve ek madde 8’in yürürlüğe girdiği 25.10.2017 tarihinden önce iş sözleşmesi sona eren işçiler için TBK 146’daki genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır. 10 yıllık süre, sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. 25.10.2017 tarihinden sonra ise İş Kanunu ek madde 3’e göre söz konusu tazminatlar için zamanaşımı süresi 5 yıl olarak değiştirilmiştir. Buna göre, 25.10.2017 tarihinden sonra iş sözleşmesi sona erenlerin tazminat alacakları için zamanaşımı süresi 5 yıl olup, bu süre yine iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.
25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren ek madde 3 ve ek madde 8 hükümlerinin yıllık ücretli izin alacakları ile kıdem, ihbar, kötü niyet ve denkleştirme tazminatları için uygulanacağı yukarıda detaylı olarak izah edimiştir.
Ayrıca ek madde 8/2 hükmü uyarınca da:Ek 3 üncü maddede belirtilen yıllık izin ücreti ve tazminatlar için bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri, değişiklikten önceki hükümlere tabi olmaya devam eder. Ancak, zamanaşımı süresinin henüz dolmamış kısmı, ek 3 üncü maddede öngörülen süreden uzun ise, ek 3 üncü maddede öngörülen sürenin geçmesiyle zamanaşımı süresi dolmuş olur”.
25.10.2017 tarihinden önce işten ayrılanlar için yıllık izin ücreti ve tazminatlar için zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu belirtmiştik, ancak bu kuralın yukarıda belirtmiş olduğumuz hükümle beraber uygulanması gerekmektedir. Hüküm, ilk bakışta biraz karışık gibi geldiği için konuyu örnek vererek açıklamak daha anlaşılır olacaktır.
Örnek vermek gerekirse;
25.10.2017 tarihinden önce örneğin 01.09.2016 tarihinde işten ayrılan bir işçi üzerinden inceleme yapalım. Bu işçinin kazanmış olduğu yıllık izin ücreti ve kıdem, ihbar gibi yukarıda belirtilen tazminatları için iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Buna göre söz konusu alacaklar için zamanaşımının 01.09.2026 tarihinde dolması gerekecektir. Ancak, yukarıda yer verdiğimiz ek madde 8/2 hükmü bunu sınırlandırmaktadır. Buna göre, örneğimizdeki işçinin alacakları için belirttiğimiz zamanaşımı süresinin 25.10.2017 tarihinden sonraki kısmı dikkate alınmalı ve eğer bu kısım 5 yıldan uzunsa, bu kısım doğrudan 5 yıl olarak dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, 25.10.2017 tarihine 5 yıl eklenerek 25.10.2022 tarihine ulaşılmakta ve örneğimizdeki işçinin alacakları için zamanaşımı süresinin 01.09.2026 tarihinde dolması gerekirken, ek madde 8/2 gereği 25.10.2022 tarihinde dolacağını söylememiz gerekecektir.
YILLIK İZİN ALACAKLARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
İşçilerin yıllık ücretli izin alacaklarında zamanaşımı süresi ve sürenin işlemeye başlayacağı zaman bakımından farklı değerlendirmeler yapmak gerekmektedir.
Öncelikle sürenin ne zaman işlemeye başlayacağına ilişkin olarak İş Kanunu m.59’a göre: “ İş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” Buna göre, yıllık ücretli izin alacağında zamanaşımı süresi, yukarıda belirtilen diğer alacaklardan farklı olarak iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.
Yıllık ücretli izin alacağının zamanaşımı süresi konusunda ise eski BK ve yeni TBK’nın yürürlük tarihleri göz önünde bulundurularak işten çıkış tarihine göre farklı süreler uygulanacaktır.
Buna göre; Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce işten ayrılanlar için zamanaşımı süresi, 818 sayılı eski Borçlar Kanunu’nun 126/3 maddesi uyarınca 5 yıl olarak uygulanacaktır.
Yeni TBK’nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra işten ayrılanlar için ise zamanaşımı süresi Yargıtay 9. HD’nin yerleşik içtihatlarına göre 10 yıl olarak uygulanacaktır. 9. HD, burada aksine hüküm bulunmadıkça tüm alacakların 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğuna ilişkin TBK 146.madde hükmünü kıstas olarak görmektedir.
Ancak, 25.10.2017 tarihinde 7036 sayılı Kanunla İş Kanunu’na ek 3. Madde eklenerek, yıllık ücretli izin alacağının beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olacağı belirtilmiş ve yine aynı Kanunla eklenen ek 8. Maddeye göre de bu sürenin maddenin yürürlüğe girdiği 25.10.2017 tarihinden sonra işten çıkanlar için uygulanacağı belirtilmiştir.
Buna göre yıllık ücretli izin alacaklarında zamanaşımı süresi 01.07.2012 tarihinden önce işten çıkanlar için 5 yıl, 01.07.2012-25.10.2017 tarihleri arasında işten çıkanlar için 10 yıl, 25.10.2017 tarihinden sonra işten çıkanlar için 5 yıl olarak uygulanacak ve bu süreler, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.
İşçilerin geniş anlamda ücretleri için ayrı, yıllık izin ücretleri için ayrı, kıdem, ihbar, denkleştirme, kötü niyet tazminatları için ayrı zamanaşımı sürelerinin bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Ücret alacaklarında zamanaşımı için yıllardır aynı kural uygulanmış ancak yıllık izin ücreti ve tazminatlar için kural değişikliklerine gidilmiştir.