İhtiyati hacizde araç üzerine yakalama konulabilir mi?
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
İcra İşleri Dairesi Başkanlığı
Sayı : 86420598-392/10410
Konu : İhtiyati Hacizde Yakalama Talebi
ANKARA İCRA DAİRELERİ BAŞKANLIĞINA
İlgi : 13.09.2023 tarihli ve 2023/5104 sayılı yazınız.
İlgi sayılı yazınız ekinde gönderilen Ankara 3. İcra Dairesinin 12.09.2023 tarihli ve 2023/1514 sayılı yazısı ile, 7343 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler sonrasında sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılmasının zorunlu hale getirildiği, ilgili kanunda ihtiyati hacze ilişkin düzenlenme bulunmadığı, ihtiyati haciz aşamasında yakalama talep edilen dosyalarda henüz kesinleşmiş takip ve haciz bulunmadığından satış istenemeyeceği hususu da değerlendirildiğinde alacaklı tarafça muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılamadığı ve sadece yakalama talep edildiği, ihtiyati hacze dayalı yakalama talebinin kabul edilip edilemeyeceğine ilişkin görüş talebi Başkanlığımızca incelenmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) "Talep için müddetler ve giderlerin yatırılması" başlıklı 106'ncı maddesinde; "(1)Alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl içinde haczolunan malın satışını isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı da bu hükme tabidir. (2)Bir yıllık süre içinde satışı istenip de artırma sonucu satışı gerçekleştirilemeyen mahcuz hakkındaki satış isteme süresi, satış isteyen alacaklı bakımından birinci fıkrada belirtilen sürenin sona ermesinden itibaren bir yıl daha uzar. (3)Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur. (4)Sicile kayıtlı motorlu kara araçları bakımından muhafaza, kıymet takdiri ve satış talebinin birlikte yapılması ve bunlara ilişkin giderlerin tamamının birlikte ve peşin olarak yatırılması zorunludur...." hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.11.2020 tarihli ve 2017-12-323/852 sayılı ilamında ihtiyati haciz konusunda "İhtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir kurum ve bizzat icra takip işlemine dönüşmeye elverişli, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemidir...ihtiyati haciz; icra işlemi değil, özel geçici hukuki koruma müessesesi olduğundan ancak İcra ve İflas Kanunu'nun 257'nci maddesindeki şartlar çerçevesinde karar verilebilir..." şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmüştür. Mevzuat hükmünün ve anılan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının değerlendirilmesi neticesinde; İİK'nın 106'ncı maddesinde yer alan muhafaza talebini de içeren düzenlemenin kesinleşen icra takibine dayanılarak konulan kesin haciz neticesinde satış talep edilmesi mümkün olan hususlar için düzenlendiği, ihtiyati haczin ise icra takip işlemi olmadığı, aksine özel geçici hukuki koruma tedbiri olduğu ve uygulanmasına ilişkin usûl ve esasların kesin hacizden farklı hukuki aşamalara tabi olduğu anlaşılmaktadır.
İhtiyati haciz talebine ilişkin olarak yakalama konulmasına yönelik İİK'da bir düzenleme bulunmadığı gibi ayrıca bir kısıtlamaya da yer verilmemiştir. Bu itibarla; ihtiyati haciz aşamasında iken haciz ile birlikte yakalama talep edilmesi durumunda talep tarihi esas alınarak Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi'nde belirlenen gerekli masrafın alınması gerekeceği değerlendirilmektedir. Konunun yargıya intikal etmesi hâlinde yargı mercilerince verilecek karara göre işlem yapılması gerektiği düşünülmektedir. Bilgi edinilmesi ile görüş yazımızın yargı çevrenizde bulunan Ankara 3. İcra Dairesine duyurulmasını rica ederim. 03.11.2023
Yusuf ARAPOĞLU
Hâkim Bakan a. Başkan