Tarafların Avukat ile Temsil Edildiği Hallerde Vekâlet Ücreti İki Taraf İçin de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki Ücretinin Beşte Biridir

YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2021/12556
Karar Numarası: 2022/5439
Karar Tarihi: 22.03.2022

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasında itiraz hakem heyetince verilen kararın taraf vekilleri tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

K A R A R

Davacı vekili; 25/10\2012 tarihinde davalı tarafından ... ile sigortalı araçta desteğin yolcu olduğu, tek taraflı trafik kazasında davacı murisinin vefat etmesi nedeniyle, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.

Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince Başvurunun kabulü ile 59.493,26 TL toplam tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiş hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13)Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.

İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın 6100 Sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyetinin kararının 1 nolu bendindeki “1.706,82 TL” çıkartılarak yerine “3.400TL” rakamının rakamının yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 3.047,98 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 22/03/2022 gününde Üye ... karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesinde, “eşler ...çocukların bakımına eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.”; 327. maddesinde “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”; 328. maddesinde ise, “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.

Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere Türk Medeni Kanunu çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi hususunda ana ve babanın ortak sorumluluğu ilkesini benimsemiştir. Anılan sorumluluk için ana ve babanın gelir getirici bir işte çalışması veya sürekli gelir elde etmesi aranmamıştır. Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi için yapılacak katkı parasal olabileceği gibi hiç şüphesiz emek ve mesai harcanması suretiyle de olabilir. Katkının emek ve mesai harcanması şeklinde gerçekleştirilmesi emek ve mesainin parasal bir karşılığının bulunmadığı veya para ile değerlendirilemeyeceği anlamına gelmemektedir.

Her ne kadar Dairemiz çoğunluğunca ev hanımı olan ve gelir getirici bir işte çalışmadığından dolayı destek çocuğun yetiştirilme giderlerine parasal katkıda bulunamayacağı gerekçesiyle davacı ananın destek zararından yetiştirme gideri düşülemeyeceği benimsenmiş ise de yukarıda zikredilen yasa maddeleri kapsamında destek çocuğun yetiştirilmesinden ana ve baba birlikte sorumlu olduklarına göre her ikisinin de destek zararından eşit oranda indirim yapılması gerektiği açıktır.

Hal böyle olunca, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyizinin kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının bu cihetten bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun aksi yönde tezahür eden görüşüne iştirak edemiyorum.