YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/12266
Karar Numarası: 2021/1342
Karar Tarihi: 15.02.2021
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen davanın reddi kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kararda yazılı nedenlerden dolayı esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacılar vekili; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı ...’un sevk ve idaresindeki aracın yaya olarak bankette yürüyen davacıların oğulları olan ...’a çarpması neticesinde 10/08/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda ...’ın vefat ettiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ve belirsiz alacak davası olarak her bir müvekkili için şimdilik 2.500,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08/08/2017 tarihli bedel
artırım dilekçesi ile talebini baba ... için 10.328,89 TL’ye ve anne ... için 12.686,14 TL’ye yükseltmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; aynı kaza ile ilgili olarak ...’ın ölümü nedeniyle davacı anne ... ve baba ... için 60.000,00’er TL, davacı kardeşler ... ve ... için 40,000,00’er TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Besni 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/10/2017 tarih ve 2014/312 Esas ve 2017/272 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, asıl dava yönünden; maddi tazminat davasının kabulü ile ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, meydana gelen trafik kazası nedeniyle desteğin yitirilmesinden dolayı 10.328,89 TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesinde gösterilen limitlerle sınırlı olmak ve 01.12.2014 dava tarihinden (temerrüt tarihinden) itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı baba ...'a verilmesine, maddi tazminat davasının kabulü ile ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, meydana gelen trafik kazası nedeniyle desteğin yitirilmesinden dolayı 12.686,14 TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesinde gösterilen limitlerle sınırlı olmak ve 01.12.2014 dava tarihinden (temerrüt tarihinden) itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı anne ...'a verilmesine, davacıların ticari temerrüt faizi talebinin reddine; birleşen dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı baba ... ve davacı anne ... için ayrı ayrı 6.000,00 TL olmak üzere ve diğer davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminatın 10.08.2014 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi hariç olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hükme, karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK'ya eklenen EK-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, 2018 yılı için 47.530,00 TL'dir.
Davacılar tarafından temyize konu edilen davacılar ... ve ... aleyhine reddine karar verilen manevi tazminata ilişkin karar, davacılar için reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin, davacılar ... ve ... için reddedilen manevi tazminat miktarları yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tarihinde 15 yaşında olan desteğin ölümü sebebiyle, annenin çalışıyor olması halinde hem anne hem de baba yönünden hesaplanacak tazminattan, asgari ücretin %5'i oranında; annenin çalışmayıp aile ekonomisine katkısının bulunmadığının tespiti halinde ise, sadece baba yönünden hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5'i oranında yetiştirme giderinin indirilmesi gerektiği gözetilmelidir. Hükme esas alınan raporda; davacı annenin destek zararı hesabından, yetiştirme gideri indirilmiştir. Dosya kapsamından düzenli bir işi ve geliri olmayan ve ev hanımı olduğu anlaşılan davacı anne ... için hesaplanan tazminattan yetiştirme gideri düşülmesi doğru olmadığından kararın bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
4-Davacılar destek ...’ın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmekte olup, kaza tarihinde destek 15 yaşındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda destek yaşasaydı, ileride evleneceği ve çocukları olacağı kabul edilerek, destek paylarının dağıtımı, evlenene kadar, anne babaya %25’şer oranında, evlendikten sonra anne babaya %15’şer, bir çocuğu olduktan sonra %12 oranında, daha sonra %10 oranında, son olarak anneye tek kaldığı dönem için %15 oranında pay verilerek hesaplama yapılmıştır.
Dairemiz uygulamalarına göre, hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem için de anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe, bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14'er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
O halde, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle davacıların hak kazanacağı muhtemel tazminat tutarının hesaplanması konusunda aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı belirlendiği rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin, davacılar ... ve ... için reddedilen manevi tazminat miktarları yönünden hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz
itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yine anılan madde uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.