T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7770
Karar No: 2019/4738
Karar Tarihi: 21-05-2019
YARGITAY KARARI YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ: SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının, 1/4 payına malik olduğu taşınmazda 20 yılı aşkın süredir kiracı olduğunu, taşınmazın murisi tarafından 15/05/2000 tarihli kira sözleşmesi ile aylık 150 TL bedelle davalıya kiraya verdiğini, davalının payına karşılık 675 TL kira ödediğini, ödenen kira bedelinin emsallerinin çok altında olduğunu belirterek aylık kira bedelinin payına düşen kısmının yeni kira döneminden geçerli olmak üzere 6.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 01/05/2015 tarihinden itibaren mecurun tamamı yönünden aylık kira bedelinin brüt 14.000,00 TL ( Net:11.200,00 TL ) olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Dava konusu taşınmazın 01/05/2000 başlangıç tarihli, bir yıl süreli sözleşme ile davalıya kiralandığı anlaşılmaktadır. Kira bedelinin tespiti için taşınmaz mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi kurulunun raporunda, dava konusu taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde aylık kira bedelinin brüt 14.000 TL olacabileceği belirtilmiştir. Mahkemece, davacının kiralayan olmadığı dolayısıyla da davalı ile aralarında kiracılık ilişkisi bulunmadığı; tarafların kardeş oldukları, davacının mülkiyet sahibi olmasından kaynaklı olarak iş bu davayı açtığı, uzun süredir hissesine düşen kira bedelinin düşük düzeyde kaldığı gerekçesiyle bilirkişi kurulunca belirlenen bedel üzerinden takdiri indirim yapılmamıştır.
Dava konusu taşınmazın paydaşı olan davacı aynı zamanda kiraya verenlerden ... 'un mirasçısı olup halefiyet ilkesi gereği taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunduğu gibi hak ve nesafete uygun kira belirlenirken taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekmektedir. Bu nedenle Mahkemece, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hak ve nesafet indirimi yapılmaksızın tespit kararı verilmesi doğru değildir.
3-) Davacı dava konusu taşınmazda paydaş olup, paylı mülkiyette her paydaş kendi payı oranında kira bedelinin tespitini isteyebilir. Davacı da dava dilekçesinde payı oranında kira bedelinin tespitini talep etmiştir. Bu durumda Mahkemece, paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda paydaşın sadece kendi payı için kira tespiti davası açabileceği gözönünde bulundurularak davacının payı oranında kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamı için kira bedelinin tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.