YARGITAY
16. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/423
Karar Numarası: 2015/719
Karar Tarihi: 08.04.2015
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASI SUÇU
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN CEBİR ŞİDDET VEYA TEHDİT İÇEREN YÖNTEMLERİNİ MEŞRU GÖSTERECEK YA DA ÖVECEK ŞEKİLDE' PROPAGANDA YAPMANIN YAPTIRIMA BAĞLANDIĞI
SANIĞIN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÜYESİ VEYA DESTEKÇİSİ OLDUĞUNU BELLİ EDECEK ŞEKİLDE SLOGAN ATTIĞININ BELİRLENEMEDİĞİ
GERİLLA MARŞININ KANUNUN KAPSAMINDA KALMADIĞI
ÖZETİ: Sanığın terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde slogan attığı belirlenemediğine göre, ''gerilla marşının'' anılan Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasının ilk cümlesi kapsamında kalmadığı, bu Kanunun 7/2-b bendinde tahdidi olarak sayılan yöntemlerin kullanılmadığı anlaşılmakla, unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Cezaevlerindeki örgüt mensubu olarak tutuklu ve hükümlülerin başlattıkları açlık grevlerine destek vermek ve cezaevi koşullarını protesto etmek amacı ile silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın yayın organlarından yapılan çağrı ve Barış ve demokrasi Partisinin Bitlis il Örgütünün organizasyonu ile yaklaşık 230 kişilik grubun parti il binası önünde toplandıkları ve Ulucami güzergahına doğru yürüyüşe geçtikleri, topluluktakilerin bir kısmı silahlı terör örgütü ve liderini övücü slogan attığı, polisin dağılın uyarısı üzerine bulundukları yerde oturarak basın açıklaması yaptıkları sırada sanığın da içinde bulunduğu grup ''gerilla'' marşını söyleyerek, dağıldıkları, dosya kapsamına uygun yerel mahkemenin kabulünden anlaşılmıştır.
3713 sayılı Kanunun 7/2. fıkrasında tanımlanan terör örgütünün propagandası suçunun unsurları 11.04.2013 tarih ve 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilerek ''Terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek ya da övecek şekilde'' propaganda yapmayı yaptırıma bağlamıştır.
Suçun oluşumu için terör örgütü ile ilgili bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtma benimsetme ya da yayma amacıyla yapılmasının yanında, terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermeli veya bu yöntemleri övmeli ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan; toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi terör örgütünün üyesi ya da destekçisi olduğunu belli edecek şekilde; "a- ) Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması
b- ) Slogan atılması
c- ) Ses cihazları ile yayın yapılması
d- ) Terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin bulunduğu üniformanın giyilmesi'' şeklinde tahdidi olarak sayılan hareketler ile başka bir unsurun varlığına bakılmaksızın bu suç tipini ihlal edeceği anlaşılmaktadır.
Somut olayda sanığın terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde slogan attığı belirlenemediğine göre, ''gerilla marşının'' anılan Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasının ilk cümlesi kapsamında kalmadığı, bu Kanunun 7/2-b bendinde tahdidi olarak sayılan yöntemlerin kullanılmadığı anlaşılmakla,unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.