T.C.
Yargıtay
17. Hukuk Dairesi,
E. 2019/1852
K. 2020/4568
T. 08.07.2020
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının düzeltilerek esas hakkında karar verilmesine dair hükmün süresi içinde davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-
KARAR: Davacılar vekili; davalı şirkete sigortalı aracın 24/10/2016 tarihinde müvekkillerinden ... 'nin oğlu diğer müvekkillerinin ise babası olan ... 'nun kullandığı motosiklete çarpması neticesinde, ... 'nun vefat ettiğini, kazada karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, HMK'nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak, müteveffanın annesi ... için 100,00 TL, müteveffanın çocukları diğer davacılar için 100,00'er TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek (ticari araç olduğu için) avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... . vekili davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabul-kısmen reddiyle, davacılar ... için 90,20 TL, ... için 34.644,21 TL ve ... için 143.195,80 TL olmak üzere toplam 177.930,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 sayılı HMK'nun 346. maddesi gereğince reddine, davacılar ... ve ... lehine hükmedilen tazminata yönelik istinaf başvurusu ile davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf itirazı dışındaki istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu kısım için düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararının HMK'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, yerine; davanın, kısmen kabul-kısmen reddiyle, davacılar Serkan için 90,20 TL, ... için 34.644,21 TL, ... için 143.195,80 TL olmak üzere toplam 177.930,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ... için 90,20 TL, ... için 4.157,30 TL, ... için 14.205,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine ... . şeklinde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verilmiş; hüküm davacılar ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK'ya eklenen EK-Madde 1'de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL'dir. Eldeki dosyada, davacılar ve davalı vekillerince temyize konu edilen, davacılardan ... ve ... yönünden hükmolunan maddi tazminat hükümleri miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacılar ve davalı vekillerin temyiz dilekçesinin, davacılar ... ve ... yönünden hükmolunan maddi tazminatlar yönünden ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin (4) nolu bendin, davalı vekilinin ise (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumunda ise desteğin gelirden eşi ile birlikte 2 şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1 pay ana ve babaya birer pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir.Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir.Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Nedeni ise Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay eşe 2 pay esasına göre %50 desteğe, %50 eşe pay verilerek varsayımsal olarak gelirin paylaştırılarak tazminatın bu ilkelere göre hesaplanması gerekmektedir. Eşin bulunmaması durumunda ise, desteğe iki,anne ve babaya birer pay, çocuklara da birer pay ayrılacağı varsayılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; desteğin ölümünden önce boşanmış olması itibariyle, destek tazminatı talep edecek eşi bulunmayan ve babası da daha önce ölen desteğin ölümüyle birlikte geride davacı çocukları ile annesi kalmıştır. Hükme esas alınan Bilirkişi raporunda ise, çocuk ... ... 'un 22 veya 25 yaşına kadar destekten yararlanmasına göre yapılan 2 ihtimalli hesaplamada da; anne ... 'nin, gerek çocukların destek süresince; gerekse çocukların destekten çıkmasından sonra destek payı artacak şekilde; destekle eşit oranda pay alacağı kabul edilerek hesaplama yapılmış olup, bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece; desteğin ölmeyip sağ kalmış olması halinde, gelirinden 2 payı kendisine, 1’er payı destek olacağı süre boyunca çocukları ... ve Serkan'a paylaştırılacağı, Serkan destekten çıktıktan sonra payının ... ve desteğe paylaştırılacağı, 1 payı da anasına ayıracağı; çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payının destek ve diğer çocuğa dağıtılacağı, anne ve babaya verilmeyeceği kabul edilerek hesaplama yapılması konusunda, başka bir bilirkişiden aktüerya hesaplama yöntemine uygun rapor alınarak, denetime elverişli ve tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde kazanılmış haklarda gözetilerek tazminatların belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı aktüerya raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Davaya konu kazaya karışan ve davalıya sigortalı aracın dava dışı ... Şekerleme Tar. Ür. Gıda Tur. Nak. San. Şti'ne ait kamyonet olması dikkate alındığında, davacı ... yönünden hükmedilen maddi tazminat için temerrrüt faizi olarak TTK 3. maddesi ve 3095 sayılı Kanunun 1. ve 2/1. maddesi uyarınca avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı ... . vekilinin davacılar ... ve ... yönünden hükmolunan maddi tazminatlara yönelik temyiz istemlerinin(dilekçesinin) hükümlerin kesin olması nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin (4) nolu, davalı vekilinin ise (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi."