270 saatlik çalışma ve fazla mesai kriteri

YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2016/14809

Karar Numarası: 2019/15698

Karar Tarihi: 12.09.2019

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; davacının, 01/09/2010 tarihinden, iş akdini feshettiği 04/06/2015 tarihine kadar davalı şirkette çalıştığını, çalıştığı dönemde onayı alınmadan sürekli ve sistematik olarak fazla mesai yapmaya zorlandığını, iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili; davalı şirketteki çalışma saatlerinin belli olduğunu, iddia edildiği gibi önceden öngörülemeyen bir çalışma sisteminin olmadığını, davacının, fazla mesai ücretlerinin İş Kanununa uygun olarak ödendiğini, dini-milli bayram ücreti alacağının bulunmadığını, istifası nedeniyle kullanmadığı 8 günlük yıllık izin alacağının banka hesabına yatırıldığını, davacı tarafından yapılan feshin haklı nedenlere dayanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece davanın kabulü ile kıdem tazminatı, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Tazminata esas giydirilmiş brüt ücretin tespiti sırasında, asgari geçim indiriminin ücrete dahil edildiği, talep edilen alacakların da tespit edilen bu giydirilmiş ücret üzerinden hesaplandığı anlaşılmıştır.

Asgari geçim indirimi, ücret olmadığı gibi ücretin eki de değildir. Asgari geçim indirimi, bireyin ya da ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle, asgari geçim indirimi, net ücrete ya da brüt ücrete ilave edilemez, aynı şekilde asgari geçim indirimi, giydirilmiş ücret tespit edilirken, çıplak ücrete giydirilecek bir kazanç unsuru da değildir. Hüküm altına alınan alacaklar hesaplanırken ücrete asgari geçim indiriminin eklenmesi isabetsizdir.

3-Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.

Her ne kadar Mahkemece hizmet sözleşmesinin ilk sayfasında davacının imzası olmadığı gerekçesi ile fazla mesainin ücrete dahil olduğunun kabul edilemeyeceği tespitine dayanılarak yapılan hesaba itibar edilerek karar verilmiş ise de, sözleşmenin iki sayfadan ibaret olduğu, fazla mesainin ücrete dahil olduğu kuralının yazılı olduğu ilk sayfanın imzalı olmadığı, imza bulunan ikinci sayfada bir nüshanın işçiye verildiğinin yazılı olduğu, nitekim sözleşme nüshasının dava dilekçesi ekinde mahkemeye sunulduğu anlaşılmaktadır.

Buna göre kabul edilen aylık ücretin yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresini karşılayacak miktarda olması karşısında, fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin kararlaştırıldığı kabul edilerek yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresi ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmeli ve yıllık 270, haftalık 5,2 saati aşan fazla mesai ücreti hüküm altına alınmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.